{%SOLMENU%}

Sayısal Göz-Mamografi Projesinin Yapay Zekâ Modelleri Açık Kaynak Olarak Erişime Açıldı

Sayısal Göz-Mamografi Projesinin Yapay Zekâ Modelleri Açık Kaynak Olarak Erişime Açıldı

Sayısal Göz-Mamografi Projesinin Yapay Zekâ Modelleri Açık Kaynak Olarak Erişime Açıldı

Sağlık sektörü, yapay zekânın devrim yaratacağı alanların başında geliyor. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi'nin yürüttüğü Sayısal “Göz – Mamografi” Projesi de bu devrimin önemli bir parçası olarak dikkat çekiyor. Meme kanseri, dünya genelinde kadınlar arasında en sık rastlanan ve en yüksek ölüm oranına sahip kanser türlerinden biri. Dünya Sağlık Örgütü'nün 2020 verileri, dünya genelinde meme kanseri teşhisi konan 2,3 milyon kadından 685.000'inin hayatını kaybettiğini gösteriyor. Ülkemizde de meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türlerinin başında geliyor.


Bu bağlamda, Sayısal Göz - Mamografi Projesi, meme kanserinin erken teşhisinde çığır açmayı hedefliyor. Geliştirilen yapay zekâ destekli bir karar destek sistemi ile radyologların mamografi değerlendirme süreçlerinde doğruluğu artırma ve insan hatalarından kaynaklı sorunları minimize etme amaçlanıyor. Geliştirilen yapay zekâ modeli, mamografi görüntülerini analiz ederek riskli vakaları tespit edebiliyor ve bu vakaları radyologların incelenmesi için önceliklendiriyor.


Geliştirilen yapay zekâ modelleri, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde ddo.link/sayisal-goz-mamografi bağlantısı üzerinden açık kaynak olarak kamuoyunun kullanımına sunuluyor. Böylece araştırmacılar, akademisyenler, öğrenciler ve sağlık sektöründeki yapay zeka ekosistemine katkı sağlanıyor. Proje, T.C. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi tarafından hazırlanan "Kamuda Açık Kaynak Kodlu Yazılım Kullanımı Genelgesi"ne uygun olarak, yapay zekâ kullanımının iyi bir örneği olarak sunulmuş oluyor.


Sayısal Göz - Mamografi Projesi, meme kanseriyle mücadelede erken teşhisin önemini vurgularken, sağlık alanında yapay zekânın nasıl bir fark yaratabileceğini de gözler önüne seriyor. Bu proje, teknoloji ve sağlığın kesişim noktasında umut verici bir adım olarak hem ulusal hem de uluslararası düzeyde dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor.